Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer yaptığı açıklamada deprem bölgesinde eğitime verilen aranın 1 Mart’a kadar uzatıldığını açıklamıştı….
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer yaptığı açıklamada deprem bölgesinde eğitime verilen aranın 1 Mart’a kadar uzatıldığını açıklamıştı. Eğitim Yatırımcısı Cihan Baba, depremzede öğrenciler için ‘kontenjan’ önerisinde bulundu.
Yaşadığımız depremin ülkemizi derinden yaraladığını, başta hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılarımıza şifa dileyerek sözlerine başlayan Cihan Baba” Bu zorlu günlerde herkes elinden geleni yapıyor, gerçekten de biz çılgın Türkler bir kez daha böylesi bir felakette birbirimize kenetlenerek çözüm yollarımızı yaratıyoruz. Deprem ne kadar gerçekse deprem sonrası oluşan ihtiyaçların başında gelen eğitim ihtiyacı da bir o kadar gerçektir. Böylesi acı bir dönemde Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in özel okulların şehit ve gazi yakınları ile ihtiyaç sahipleriyle ilgili tam burslu olarak öğrencileri yararlandırma kapasitesini %3’den %10’a yükseltme kararı çok yerindedir” dedi.
“DEPREMZEDE ÖĞRENCİLER KONTENJANA EKLENMELİ”
Bu karara sektör temsilcilerinin hızlı bir şekilde karşılık verdiğini belirten Baba “7 sektör temsilciliği (TÖZOK, TÖDER, ÖZDER, ÖZDEBİR, ÖZKURBİR, Ankara eğitim platformu) bir araya gelerek 20 bin öğrenciye burs verebilecekleri bir birliktelik oluşturmuşlardır. Bu sayı her geçen gün artacaktır. Burada MEB’e düşen iki görev var; birincisi bu kapasite artırımının, sadece deprem bölgelerinden gelenlerden olmak kaydıyla, toplam kontenjana eklenmesi ile özel okullar kendi kontenjanlarını da kullanabilecek. İkinci görev ise bu yeni durumun kontrolu. Kontrol; amaç dışı kapasite arttırımını önleyeceği gibi, yeni oluşan kontenjanın kullanılarak oluşturulmaya çalışılabilecek haksız rekabetin de önüne geçer” diyerek öneride bulundu.
ÖZEL OKULLAR İLK GÜNDEN İTİBAREN ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYDU
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu denetleme mekanizmasını özel okul temsilcileri ile beraber yaratabileceğini aktaran Cihan Baba “Özel okul temsilcileri zaten şu anda bu durumu fiili olarak yaratmış durumdalar. Yapılması gereken tek şey MEB’in yeni durumu yasal bir statüye oturtması ve denetimi sektör temsilcileri ile birlikte yapabilecek mekanizmayı bir an önce kurmasıdır. Burada, mağdur öğrenci olmaması, eğitimin eksiksiz devam etmesi adına özel okul temsilcileri ellerini taşın altına koymaktan çekinmeyeceklerini ilk günden ortak hareket ederek kanıtlamışlardır” dedi.
“EĞİTİM İKİNCİ PLANA ATILAMAZ”
Öğrencilerin tüm Türkiye’de eğitimlerine ara vermeden devam edebilmesi için bütün alternatifler değerlendirilirken devlet özel sektör iş birliğinde sürecin yönetilmesi sektör içindeki çürük elmaların da ortaya çıkmasını sağlayacağının altını çizen Eğitim Yatırımcısı Cihan Baba, eğitimin hiçbir şartta ikinci plana atılamayacağını ve bir kez daha özel sektör yatırımcıları olarak eğitime ihtiyacı olanların yanında olduklarını göstermenin zamanı olduğunu söyleyerek sözlerini tamamladı.
